24 Temmuz 2010 Cumartesi

CEMALETTİN İNANÇ- KADIRGA SPOR KULÜBÜ


KADIRGA BABAMIN ANNEMİN BENİM DOĞDUĞUM VE HİÇ AYRILMADIĞIM BİZİM YAŞAM BİÇİMİMİZ OLAN BİR SEMT.BURAM BURAM TARİH KOKUYOR.ÇOCUKLUĞUMUN KADIRGASI ARKADAŞLARIN ARKADAŞ KOMŞULARIN KOMŞU BÜYÜKLERİN BÜYÜK KÜÇÜKLERİN KÜÇÜK OLDUĞU SOKAKLARINDA AKŞAMLARA KADAR KOŞUŞTURDUĞUMUZ PARKLARINDA OYNADIĞIMIZ BİR SEMT.FUTBOL SAHASI KAPALI SALONU OTOBÜS DURAĞI BOSTANI OKULLARI ÇEŞMELERİHAMAMLARI BÜYÜK PARKI TREN İSTASYONUNA SULTANAHMETE ÇEMBERLİTAŞA BEYAZITA OLAN YAKINLIĞI HEMEN YAKININDAN GEÇEN SAHİL YOLU KUMKAPI BALIKÇILARI SABAHÇI KAHVELERİ KUMKAPI MEYHANELERİ MEŞHUR ÇIK ÇIK BİTMEYEN YOKUŞLARIYLA YAŞAMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ BİR BÖLGE.İNANINKİ BENİM EN GÜZEL HATIRLADIĞIM GÜNLER RUMLARLA ERMENİLERLE İÇ İÇE OLDUĞUMUZ GÜNLERDİ.ZAMAN İÇİNDE O GİYİMİNE KUŞAMINA DİKKAT EDEN KOMŞULARIYLA İYİ GEÇİNEN KAPILARININ ÖNLERİNİ SÜPÜREN O İNSANLAR GİTTİ.ÇAĞIMIZIN İNSANLARI GELDİ.KADIRGA NIN ÇEHRESİ DEĞİŞMESEDE BİRÇOK GELENEK GÖRENEK YERLE BİR OLDU.İDEALİST İNSANLAR AZALDI BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN ZİHNİYETİ ÇOĞALDI.

BİZLER KADIRGA KULÜBÜNÜN VARLIĞINI DEVAM ETTİRMEYE ÇALIŞAN ARKADAŞLAR HER TÜRLÜ ZORLUĞA KARŞI DURMAYA ÇALIŞIRKEN BİRDEN 2010 KÜLTÜR AJANSI GÖNÜLLÜLERİ ADIYLA BİR İDEALİSTLER GURUBU KADIRGAYA GELDİ.BİZE BAZI ŞEYLERİ TEKRAR HATIRLATTILAR.MESELA ŞENLİK YAPILMADAN BİR KAÇ GÜN ÖNCE BİR GECE 02.30 KADAR MURAT FIRAT EDA OĞLUM MERT ARKADAŞIM MAHİR HEP BERABER KADIRGA PARKINDAYDIK ONLAR ÇALIŞTI BİZ OTURDUK.UZUN SENELER PARKTA BÖYLE GÜZEL ZAMAN GEÇİRMEMİŞTİM.ŞENLİK BENİM İÇİN UMDUĞUMDAN DA GÜZEL OLDU.ORGANİZASYON ÇOK İYİYDİ İŞ DİSİPLİNİ ÇOK GÜZELDİ.ARKADAŞLAR HARİKAYDI.ŞENLİĞİ DÜZENLEYEN İDEALİSTLER ALÇAKGÖNÜLLÜLER SICAK KANLI İNSANLAR SEVGİLİ DOSTLAR BİZE GÜZEL GÜNLER YAŞATTINIZ MORAL VERDİNİZ.

ÜLKEMİN SİZİN GİBİ İDEALİST İNSANLARA ÇOK İHTİYACI VAR SİZLERE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.LÜTFEN SİYASETE ATILIN MEYDAN BOŞ KALMASIN.

SAYGILARIMLA

CEMALETTİN İNANÇ

21 Temmuz 2010 Çarşamba

NURİ EROĞLU- TIP FAKÜLTESİ

Söz konusu İstanbul olunca herkesin söyleyecek bir kaç kelamı vardır elbette. Binlerce yıllık hayat ve o hayattan kalan eserler söz konusu çünkü... Her insan İstanbul'da mutlaka bir şeyler bulur ya da diğer biR deyişle her insan kendini İstanbul'un farklı bir köşesinde mutlaka bulur..
2010 yılı aslında İstanbul için beslenen duyguların dışa vurum zamanıydı. Biraz geç de olsa İstanbul sonunda hak ettiği gibi Avrupa Kültür Başkentiydi. Biraz geç diyorum çünkü İstanbul kendinden önce kültür başkenti olan şehirlerden daha derin ve saygın bir kültüre sahip bir şehirdir. Nihayetinde artık hakkettiği yerde...
Kültür Başkenti olduktan sonra yapılan etkinliklere katkımızın olacağını düşünmemiştim aslında.. Ama internetten ve çevremdeki arkadaşlarımdan öğrendiklerimden sonra çorbada tuz denizde katre misali bir şeyler yapabileceğimizi düşünmeye başladım.
En büyük İstanbul gönüllülerinden birinin yanı başımda, kaldığım yurtta olduğunu öğrenince şevkim daha da arttı. Büyük İstanbul'un Büyük Gönüllüsü İlker Arslan:)) İlker İstanbul 2010 AKB bünyesinde yapılacak olana Kadırga Mahalle Şenliği'nden bahsetti, bende seve seve katılacağımı söyledim.
İlk defa yapılacak olan bu mahalle şenliği için önceden iyi bir altyapı hazırlanmalıydı ve bunun için önceleri haftanın 1 günü olan toplantıların sayısı haftada 2 ye çıktı. Şenliğin yapılacağı tarih yaklaşınca ve işler daha somut bir hal alınca toplantılar ve çalışmalar daha zevkli olmaya başladı. İnsanlar verdikleri uğraşların meyvelerini almak için sabırsızlanıyordu artık...
Daha koordineli bir şekilde hareket edebilmemiz için çeşitli birimlere bölündük. Murat abi (Alemdar) bu konuda tecrübeliydi ve tabir-i caizse tecrübesini konuşturuyordu.
Ben ve benim gibi birkaç yarım doktoru sağlık masasında görevlendirdi. Toplantılarda bu masada neler yapabileceğimizi düşündük ve küçük beyin fırtınaları sonrasında güzel fikirler ortaya çıktı; çocuklara diş fırçalama ve el yıkama tekniğini öğretebilirdik, insanlara ilaç kullanımı konusunda bir kaç püf noktadan bahsedebilirdik ve toplumunun önemli kesimini ilgilendiren önemli bir konuda bir konferans düzenleyebilirdik. Nihayetinde yapacaklarımız hakkında fikir birliğine varmıştık ve konferansın konusunu ''Meme Kanseri ve Kendi Kendine Meme Muayenesi'' olarak belirlemiştik. Tabi ki bu konuda bize destek veren Prof. Dr. Vahit ÖZMEN hocamıza ve tatil gününde zaman ayırıp gelerek konuşmasını yapan Doç. Dr. Neslihan CABİOĞLU' unun yardımlarını unutamayız.
Bütün hazırlıklardan sonra artık şenlik zamanıydı ve tarih 15 mayıs... Şenlik alanında koşuşturan gönüllüler, yapılan konseri,tiyatroyu,gösterileri izleyen mahalleli, hayal köşesine akın eden yüzleri rengarenk olmuş çocuklar, mahalle kadınlarının yaptığı yemekler,el işleri ve daha sayamadığım nice şeyler... Tam bir şenlik alanıydı, açık söylemem gerekirse bu kadarını beklemiyordum:)) Herkes halinden memnun görünüyordu ve bizim de tam olarak istediğimiz buydu aslında. Mahalleli şenliğe o kadar içten katıldı ki sahneden şenliğin bundan sonraki yıllarda devam edeceği müjdesini veriyordu mahalle muhtarı... O da bu şenliğe dört elle sarılmış gizli kahramanlardan biriydi...
Her şey o kadar yolunda gitti ki şu da olmasa daha güzel olacaktı diyeceğimiz bir şey bulamadık gecenin sonunda. Ve artık final zamanıydı ve finale yakışır bir konserle şenlik resmine son fırça darbesini Sıra Gecesi Ekibi vurdu.
Benim için çok güzel ve unutulmaz bir deneyimdi. Beni bu çalışmaya dahil eden çalışmalarda yardımını esirgemeyen, zaman ayıran, emek ve gönül veren tüm Gönüllülere teşekkür ediyorum...

ŞEYMA ARSLAN- BEYAZIT TOG


KADIRGADA DİNAMİK BİR YAPI VARDI KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN…

Yaklaşık dört yıldır İstanbul’da öğrenciyim. Okulu kazandım ve üç yıl öncesi istanbul’a alışma sürecinde okulum ve çevresinde bulunan bir çok yeri keşif gezilerine çıkıyordum. Bunlardan biri de Kadırga idi. Farkında olmadan sadece merak ettiğim için tek başıma gezdiğim o güzel Kadırga mahallesinde bir gün gelecekti de şenlik olacak.. kim bilebilirdi ki orada iz bırakacağım...
Kadırgada dinamik bir yapı vardı keşfedilmeyi bekleyen…

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerini uzun süredir takip ediyordum ve gönüllüsü oldum. Örgütlenmeden arkadaşım İlkerle birlikte bu etkinlikte yer almaya karar verdik. Okulumuzda Beyazıt Toplum Gönüllüleri örgütlenmesi olarak Kadırga Sanat Üretim Merkezinde yapılan toplantılara katıldık. Okulumuzdaki örgütlenmemize ve bu etkinlikte yer almak isteyen Kadırga için gönüllü çalışmak isteyen tüm arkadaşlarımızı da bu sürece katmak istedik. Düzenli olarak toplantılarda bulunduk, fikirlerimizi paylaştık. Bu süreçte çok güzel anılarımız oldu. Kendi aramızda toplantılar düzenledik ve bizim üzerimize düşen, yapmak istediğimiz faaliyetlerin genel hatlarını oluşturduk. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ve Çapa Tıp Fakültesindeki arkadaşlarımız sağlık ekibi oluşturdular. Eğitim ve Edebiyat fakültesindeki arkadaşlarımız da engelli masası ve çocuklar için Hayal Köşesi masası kurdular. Rehber ekipteki arkadaşlarımız civardaki belirli bölgeleri şenliğe gelen misafirlere ve mahalleliye gezdirdiler. Ayrıca üniversitemizden bir hocamız da meme kanseri ile ilgili bir panel konuşması yaptı. Herkes kendine bir şeyler kattı burada. Sadece biz değil mahalle sakinleri, örgütlenmeye yeni katılan arkadaşlar da deneyim elde ettiler. Bizleri tanıdılar. Biz de onları tanıdık. Örgütlenmemizi, projelerimizi ve Gönüllü Programının neler yaptığını anlattık. Mahalle muhtarını, mahalledeki öğrencileri, öğretmenleri, Kadırga Spor Kulübü bünyesindeki insanları, sözlü tarih çalışması yaptığımız mahalle sakinlerini, esnafları ve daha sayamadığım bir çok kişiyi tanımış olduk. Mahalleden bir çok insanla birlikte hazırlandık bu şenliğe ve şiddetle belirtmek isterim ki Kadırga Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri çok güzel işler yaptılar, aldıkları sorumlulukları yerine getirdiler mahalledeki sosyal ve dinamik ruhu görünür kıldılar ve birlikte yaptığımız çalışmalarda çok başarılı sonuçlar elde ettik. Bu süreçte yaşanan dostluklar, arkadaşlıklar, birliktelikler, paylaşımlar, mahallelinin bizi sahiplenmesi tarif edilemeyecek kadar güzeldi. Böyle bir etkinlikte yerimi aldığım için Kadırga mahallesinin, Gönüllü programının bana yaşattığı deneyim ve güzel hatıralar için burada bulunan, benim gibi hissedip benim gibi yaşayan Kadırga’ya gönülden emek veren herkese çok teşekkür ediyorum.

Şeyma Arslan
İstanbul Üniversitesi Beyazıt Toplum Gönüllüleri Örgütlenmesi.

SAMED AĞIRBAŞ- KADIRGA EML


Öncelıkle kısaca kendımı tanıtayım İstanbul fatih doğumluyum 2001 yılına ızcılık calısmalarıyla aktıf hayat donemım basladı.sonra sırasıyla genclık faalıyetlerıihavacılık ve spor faalıeyetlerıle ugrasmaktayım halen profosyonel olarak gures ve ızcılık yapmaktayım.sımdı ulusal gennclık parlemantosu yurutme kuru üyelıgı ve takım yıldızı havacılık kulubu baskanlıgı yapmaktayım.2009 dan berı 2010 akb gonullu programı gonullusuyum.Kadırga mahalle şenliği bir hayal ile başladı ve gercek oldu diyebiliriz ilk önce şenlik yapılabilecek yerler aranıyodu bende bır kadırgalı olarak kadırgayıda tavsıye ettım. Kadırgada 2010 sanat üretim merkezı var merkezden dolayı kadırgayı bılıyolardı.kadırgayı daha ayrntılı anlattım ve sonra okula davet ettim necmetin ile eda gelmişlerdi müdür yardımcımız Nuray akmaz ile bır toplantı yaptık orada şenlık hakkında biraz konustuksenlık fikri biraz şekıllendi .sonra biraz daha calısmalar yapıldı gunler geçı ve ılk düzenleme komtesi toplantı tarıhı belırledı ve heycanlıydık bu kadrıga için bir ilk olucaktı.ve o gün geldi masanın etrafında kamusundan,esnafına,öğrencisinden,yaslısına,okullardan kiliselere kadar herkes katılmıştı ve çok güzel muhabetler ediliyor kadırganın tarihi yad ediliyordu.bizde kadırgalıyık artık kadırga tek.ve.eml okul öğrenci meclis başkanı olarak ordaydım ve cok mutlu oldum ve duygulandım konusmalara benı derınlere gotürü.toplantıdan sonra senlık yavas yavs mahallede duyuluyor mahallelı meraklanıyordu guzeldedıkodular yapılmaya baslanmıstı bıle senlık hakkında.bende ogrencı meclısını toplayım senlık e 2010 akb hakkında detaylı bılgı verıp fıkır aldım.okul olarak cok ısteklıydık senlık için okul müdürümüz müdür yardımcılarııız ve öğretmenlerimiz ile tam kadro şenlik için hazırdık öğretmenlerimiz öğrencilerle projeler ürettiler çalışmalara başladılar.okul içinde bir gönüllü ekibi kurduk öğrencilerden oluşan ekıp hırslıydı ekıbe ılk olarak 2010 akb oryantasynu yaptık onlar arkadaslarına anlattı ve kişi sayımız cokca arttı.artık her kes yogun birşekilde çalşmalara başlamıştı.1,2,3 derken düzenleme komitesi toplantılarımız devam ediyor farklı fikirler ortaya çıkıyor tarıh belırlenıyor gorevler dagıtılıyordu. kadırga sanat üretim merkezinde Gece gündüz calısıyorduk artık gönüllü öğrenciler görevleini biliyordu artık ve son düzenleme komitesi toplantımızı yaptık heycanla şenlik sabahını beklemeye başladık vee şwnlik sabahı ortalık hareketlenmeye başlamıştı hemen ofise gittik çalışmalara başladık yorucuydu ama cok eylenceli ve öğreticiydi bizim içi ilk mahalle şenliği sınavımızı vermiştik artık her kes sevıncıli azımli bir şekide çalısmıştı şenlikte. Şenlik bitti ve şenliğin bitmesine üzüldük şenlik btiikten sonra olumlu eleştiriler ve tebrikler aldık her kes cok sevmıstı şenliği yasayan hak sahıplenmıstı ve artık kdırganın bır surdurulebilir mahalle senlği olmustu mahalle şenliği amacına ulamıstı bız mutluyduk büyük bir işin ilkini başarmıştık kadırga mahalle şenliğinde göüllülük yapan lisesi gruptan bir cok kişi gönüllülüg tanmıs ve artık sivil toplum kuruluşlarında gönüllülük yapma başladılar bu beni mutlu etti.kadrga liseinin yaptıgı projeler şenlikten sonrada ilgi gördü sözlü tarih projesi şenlikten sonrada gelinip görüldü okul müdürümüz mehmett aytaç şenlik önecesı ve sonrası bizden destegini egirgemediler.ayni şekilde okul müdr yardımcımız Nuray aksamaz rehber öğretmenizi bedia kızıl kaya ve emeği gecen bütün herkese teşekkürü bir borç bilirim.şenlikte görev alan gönüllü arkadaşlarıma büyük bir iş başardıkları için ayrıca teşşekür ederim.

20 Temmuz 2010 Salı

KEMAL DURANOĞLU KUM-DER


15.05.2010 tarihinde yapılan Kadırga mahalle şenliğinin bölgemize sağladığı katkılarını sizlerle paylaşmak istedim.
Etkinlik öncesi yaklaşık 2.5 ay boyunca yapılan toplantıların ve çalışmaları zamanımın yettiği kadar izlemeye çalıştım. Yapılan faaliyetlerde bu işle ilgili gönüllü çalışanları tebrik etmeden geçemeyeceğim. Toplantılara katılan öğretim üyelerini, mahalle muhtarlarını, amatör spor kulübü yöneticilerini ve mahalle sakinlerini de kutluyorum.
Ayrıca başka dinlere mensup din adamlarının ülkemiz ve çevremizle ilgili düşüncelerini dinlemekten mutlu oldum.
Açıkçası bu etkinliğin Kadırga ve çevresine çok şey kattığına inanıyorum. Mahalle bilinci, çevre bilinci, tarihe sahip çıkma bilinci, komşuluk bilinci gibi özellikle komşuluk bilinci ile ilgili Fransız hanımefendinin sözlerinden çok etkilendiğimi paylaşmak isterim.
Bu işe gönül vermiş öncelikle gönüllüleri, mahalle muhtarını, sivil toplum örgütlerini, kilise yöneticileri ve papazlarını, Kültür başkenti üyelerini ve Fatih belediye başkanlığını cani gönülden kutluyorum.
İnşallah geleneksel hale gelir ve devam eder düşüncelerini taşıyorum. Bölgemizin tanıtımına katkı sağlayacağını ve tarihi ve kültürel güzel şeyler olacağına inanıyorum.

SAYGILARIMLA
KEMAL DURANOĞLU
KUM-DER BAŞKANI

HAYRİ GENÇ- SİVEREKLİLER DERNEĞİ


ŞENLİĞİN KADIRGALISI

Çocukluğumuzda boş alanlarda zaman zaman "FUAR" diye bildiğimiz Panayırlar kurulurdu. İçerisinde Hacivat-Karagöz’den tutun da kükreyen aslanlar, adını duyup da hiç görmediğimiz hayvanlar, sirk gösterileri ..v.s Bu tür etkinlikler daha çok ticari amaçlarla yapılırdı. Bir de bayramlarda "leyli" dediğimiz ahşaptan yapılma bize göre kocaman salıncaklar, tahterevalliler kurulurdu, davul-zurnayı da unutmamak lazım. Bu anlattıklarım çocukluğumun ve öğrencilik yıllarımın geçtiği ekmeğini yediğim -suyunu içtiğim ve havasını soluduğum SİVEREK'te yaşanırdı.

Gelelim Kadırga’ya, bu semt her zaman ilgimi çekmiştir; Kadırga Parkı’nın oradan her geçişimde içimden keşke Dernek Merkezimiz burada olsa diye düşünmekten kendimi alamam(Dernek Merkezimiz Nişanca’da).Yolun iki tarafında dizili ulu çınarlar yukarıda sarmaş dolaş olup adeta bir yeşil tünel oluşturmuşlar. Parkın deniz tarafında rengarenk cumbalı evler tarihi dokusunu ısrarla korumakta, doğu tarafında ‘’Amatör ruhun abidesi KADIRGA SPOR KULÜBÜ ve çardaklı kahvehaneler. Esma Sultan Namazgahı ve Çeşmesi de keşfedilmeyi bekleyen önemli unsurlardan.
Bu şenliğe katılmamız Sevgili muhtarımız (hakkını vermek lazım) Murat HAKVERDİ ve hep adlarını karıştırdığım Murat ve Fırat ikilisinin yönlendirmeleriyle oldu, onlara müteşekkirim.(Fırat saçları "bonus" olanı Murat da ikna kabiliyeti iyi olanı değimliydi?!) Bu şenlik bir ilkti, ilkleri başarmak zordur ama önemlidir. Her şeyden evvel amatör bir ruh ve ticari kaygı taşımıyordu, herkes canla başla koşturuyordu.Haftalar süren oturumlar, mükemmeli nasıl başarabiliriz çabaları…

Mahalle halkının katılımı ve özellikle çevreye olan duyarlılığı çok iyiydi, böyle bir etkinliğe susamışlığı vardı. Müzikli konserlerin yanında yiyecek-içecek sergileri, el sanatları, ebru sanatları, derneğimizin açtığı el dokuma kilim standları, Urfa Sıra Gecemiz, Ahırkapı Roman Orkestrası ilgi odağı oldular. Önemli bir hizmet de stand komşularımız olan İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin (Beyaz Melekler’in) açmış oldukları standa tansiyon ve şeker muayenesinin yanında çocuklara yönelik el ve yüz temizliğiyle ilgili eğitimleriydi. Şenlik o kadar yoğundu ki çoğuna yetişemedim belki ‘’bir gün’’ yeterli değildi, umarım devamı gelecektir ikincisinde 2 veya 3 güne yayılabilinirse daha iyi olur kanaatindeyim.

Aslında daha çok anlatılacaklar var ama bu bülteni hazırlayan arkadaşları güç durumda bırakmamak için bu kadarıyla yetiniyorum. Buradan emeği geçen Murat’a, çözüm odağı Fırat’a, Şeyma’ya, Eda’ya, Muhtarımıza, Kadırgaspor Kulübü Yöneticilerine ve adını anamadığım bütün herkese teşekkürler.

Hayri GENÇ
İST.SİVEREKLİLER DRN BŞK

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Nuray Aksamaz

KADIRGA MAHALLE ŞENLİĞİ
“YAZARLARLA KADIRGA KONULU SÖYLEŞİLER”

Yakın zamana dek Eminönü, şimdi ise Fatih ilçesine bağlı tarihi yarımadada bir semt olan Kadırga’da ilk bakışta dikkati çeken şey, İstanbul’un çoğu semtinde yitirilen yeşil alanların burada önemli ölçüde korunabilmiş olması. Özellikle meydandaki Kadırga Parkı’nın ve eskiden yerinde bostan olan Kadırga Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi bahçesinin çevreye bu önemli katkıyı sağladığı açık. Semtin diğer bir çarpıcı bir özelliği ise, Kadırga Spor Kulübü Lokali’nde ve yerel kahvelerinde söyleşilerin canlılığı ve sürekliliği. İstanbul’un en eski semtlerinde dahi göçler nedeniyle yok olmaya yüz tutan “mahalle kültürü” renklerini ve yaşı yetmiş-seksenin üzerinde olanların belleklerinde kalan duygusal izlerini, önemli ölçüde Kadırga’da yakalayabilmek olanaklı. Kadırga, farklı kültürlerden eski ve yeni konuklarını, deyim yerindeyse, bağrına basmayı sürdürüyor. Öte yandan, Sultanahmet’in dibinde Cankurtaran ve Kumkapı arasında camileri, kiliseleri, çeşmeleri, hamamları, diğer tarihi yapıları ve güler yüzlü insanlarıyla biraz da saklanarak korunuyor. Her gün gidip gelseniz bile, gündelik hay huy içinde semtin gerçek dokusunu görebilmek ve algılayabilmek için, yılların geçmesi gerekebiliyor.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Gönüllü Programı “Mahalle Şenlikleri” kapsamında ilk etkinliğin Kadırga’da gerçekleştirileceğini öğrendiğimizde, Okul Proje Ekibi olarak yerinde bir seçim olduğunu düşünüp çok sevinmiştik. Diğer yerel, sivil ve resmi kurumların temsilcileriyle birlikte Kadırga için düşlediğimiz etkinlikleri birlikte gerçekleştirebilmek amacıyla, planlama ve işbirlikleri kapsamında bir dizi toplantıya katıldık. Bu toplantılarda, mahallenin ileri gelenleriyle Gönüllü Programı temsilcileri tarafından tanıştırıldık. Şenlik tarihi olarak belirlenen ‘15 Mayıs 2010’ gelip çattığında gerçekten heyecanlıydık. Gönüllü gençler, yeni bir bakış açısıyla, Kadırga’da “yeni bir mahalle kültürü”nü canlandırmak için bir anlamda ‘katalizör’ görevini üstlenmiş görünüyorlar, aylardan beri canla başla çalışıyorlardı.
Kadırga Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi organizasyonuyla “Tarihi Havuzlu Kıraathane”de “Yazarlarla Kadırga Konulu Söyleşiler”, “Kadırga Mahalle Şenliği” programındaki etkinliklerden biriydi. Davet edilen şair ve yazarlardan katılma olanağı bulabilenler, Bedrettin Aykın, Mustafa Okan Baba, Melahat Babalık, Emin Karaca, Hikmet Kurter, Anais Martin ve Tanseli Polikar idi. Ayrıca Prof. Dr. Kamil Gediz Akdeniz de, panel sonrasında söyleşilere katıldı.
O gün gündem Kadırga idi, Kadırga’nın tarihi, kültürü ve insanıydı. Etkinlik, Kadırga Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin hem yazarlarla hem Kadırga’nın yerel halkıyla, doğal ve sevecen bir ortamda, kapı önünde, sokakta, parkta bir araya gelmelerini, konuşmalarını, birbirlerine kulak vermelerini, birbirlerini dinleyip anlamaya çalışmalarını sağladı. Yazarlar öykülerini, şairler şiirlerini okudular, gençlere. Masalarda kitaplar imzalandı, günü belgelemek için fotoğraflar çekildi. Öğrenciler, Okul Dergisi “Yelken” i dağıttılar konuklara. “Tarihi Havuzlu Kıraathane” yi işleten Arif Çaker, gönüllü çaylar sundu, konuklara. Okul yöneticileri ile konuklar öğle yemeğinde buluştular. Okul Müdürü Mehmet Aytaç tarafından konuklara katılım belgeleri ve Okulun logosunu taşıyan yelkenler verildi.
Aynı gün, Kadırga Sanat Üretim Merkezi’nde Okulumuzun “Anılarda Kadırga” başlıklı sergisi sayesinde, Okulumuzun tarih öğretmeni Burak Kaya ile birlikte anılarını kısmen posterlere yansıttığımız, güler yüzleriyle kapılarını her zaman insana açan dostlardan Arif Çaker, Agop Tardi, Bülent Polatay, Katina Baklacıoğlu, Mürvet Özcan, Hasan Nihat Arda ve Seyhan Arda ile konuk ettiğimiz yazarların söyleşisi de, bir bakıma kendiliğinden gerçekleşmiş oldu. Orada resim sergileri de ilgi çekiciydi. Ressam Su Yücel, gençlerle resim atölyesi çalışmaları için Kadırga Sanat Üretim Merkezi’ne şenlik öncesinde gelmişti. Kadırga Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerinden elli genç, Su Yücel ile birlikte barışı konuşarak, barışı çizmişti… Günün ilerleyen saatlerinde üzerinde konuşulan kitaplar, Kadırga’da farklı dinler ve kültürlere rağmen elli-altmış yılı aşabilen dostluklara tanıklık ve paylaşmanın sevinciyle yüzlerde görülebilen mutluluk ile geçmiş ile bugün arasındaki duvarlar sanki yıkıldı, yapay sis bir süre için de olsa dağıldı.
Panel, söyleşi, resim atölyesi, sergi gibi konulu etkinliklerin de şenlik kapsamında yer alabilmesi için, hep birlikte epeyce çaba harcanmıştı ve bu çabanın sürekli olması dileniyordu. Ayrıca, gelecek etkinliklere kültürel alt yapı hazırlayacak kimi belgelerin kazanılmış olması da çok sevindiriciydi.


Temmuz 2010


Nuray Aksamaz
Kadırga Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
Projelerden Sorumlu Müdür Yardımcısı

BÜLENT POLATAY- KADIRGALI


ESKİ VE YENİ ÇEHRESİYLE KADIRGA GERÇEĞİ
Kadırga deyince belleğimde burasının tarihi, insan dokusu, bu dokunun yarattığı kültür, Kadırgalı olmanın belirlediği yaşam biçimi, coğrafyası gibi beni hem geçmişe sürükleyen hem de bugünün gerçeklerini ortaya koymama yardımcı olan konular belirmektedir.
Kadırga, tarihine altın sayfalarla yazılmış onlarca milli sporcu yetiştirmiş, 1.2.3. profesyonel futbol liginde oynayan futbolcuları bulunan, Türkiye'nin nadir amatör kulüblerinden birine sahip bir semttir.
Uzak tarihe bir yolculuk için sahile inmek yeterlidir.Bizans Surları ve kaleleri, Tekfur Sarayı ve camiler, Ermeni ve Rum kiliseleri, Kadırga gemilerinin onarıldığı liman ve caddesi bunlardan birkaçıdır.
Coğrafi olarak, Dersaadet denilen tarihi yarımadanın göbeğinde yer alması, bütün tarihi eserlere, cami, kilise, müzelere ve kapalı çarşıya yakın olması, ulaşım açısından kara, deniz, raylı sisteme yakınlığı, ayrıca havayolu ulaşımına da yakın olması dolayısıyla benzersiz bir konumdadır.
Kadırgalı olmanın verdiği ve bana kendisini gerçekten buralı hissedenlere verdiği duygular ise, ancak yaşanarak anlatılabilir. Eski yaşamın da beraber desteklediği kültür yapısı diğer semtlere nazaran farklı kılıyor burayı (belki bana göre !!)
İnsan dokusu ayrı bir güzelliğidir Kadırganın. Sahil yaşamının tüm hoşgörüsünü, geleneklerin kültürler ve kuşaklar arası geçişini, dostluk ve dayanışma duygusunu, dışlamak yerine sahip çıkmayı, konukseverliğin kalıcı örneklerini burada gözlemeyen birisi zaten hiç Kadırgalı olmamış demektir. Özellikle Kadırgaspor Klubü'nün de desteği ile Kadırga yerleşenlerine sahip çıkılması da bu bölgenin özgünlüğünü yansıtması açısından önemlidir.
Bence üzerinde durulması gereken soru şudur; Kadırga çok eski bir semt olmasına ve eski İstanbul'da yaşayan herkesin bildiği bir yer olmasına karşın, neden şenliklerle tanıtıyoruz? neden hala Seda Sayan'la anılıyor bu güzel yer? Oldukça popüler bir sanatçımız hala Kadırgalı olmak vurgusunu kullanıyorsa bunun üzerinde bir kez daha düşünmek gerekiyor. Demekki bu semt kendisine güzellikler katmış, değişik yaşam biçimleri sunmuş. İnanıyorum ki Seda Sayan da bu semtin tanınmasında çok katkıda bulunmuştur ya da bulunacaktır.
Kadırga Semti'nin diğer bir özelliği de Anadolu'dan büyük göç almış olmasıdır. Üstelik göç hem ulusal hem de uluslar arasıdır ki ortaya inanılmaz kozmopolit bir yer çıkmıştır. Bu anlamda burası tipik bir Anadolu kasabası olarak asla adlandırılamaz. Belki de çok klasik tanımıyla Ortadoğu, Balkanlar ve Avrupa'nın değişik ülkelerinin biraraya geldiği eşine az rastlanır bir örnek sunmaktadır. Gelen değişik ülkelerin insanları etkilendikleri bu doku karşısında yerleşik yaşama geçmeye ve burada mülk almaya karar vermişlerdir. Kanımca yerli göçlerin nedeni Kadırga'nın Eminönü bölgesine yakınlığı, işyerlerinin, çarşıların dolayısıyla çalışma alanlarının çokluğu bu göçü tetiklemiştir. Roma ve Bizans tarihi ile önemli tarihi yerlerin bu bölgede olması da yabancı göçü getirmiştir.
Kadırga Şenliği'ne gelince 2010 kültür başkenti kapsamında çalışan arkadaşlarımla tanışmam dolayısıyla ben de kendimce tabii Kadırgalı olmanın verdiği ve Kadırga için herşeyi yapabilirim mantığı ile oluşturulacak panelde Kadırga'yı eskisi ve yenisiyle tanıtmak ve yabancı gözüyle "Kadırga nasıl bir yerdir, dışarıdan ve içeriden nasıl görünüyor?" diyerek bir çalışma içerisine girdim.
İlk olarak Kadırga'da yaşamış biri olan Prof.Dr. sayın Gediz Akdeniz'le görüştüm. Hocama eski Kadırga'yı ve eski yaşamı anlatmasını istedim.
İkinci olarak Yeni Kadırga'yı, dolayısıyla aldığı yeni göçleriyle birlikte sosyo ekonomik durumunu inceleyen ve tanımakla onur duyduğum Dr. sayın Mutay Öztemiz'le görüştüm. Sağ olsun O da beni kırmadı ve memnuniyetle panele konuşmacı olarak katıldı.
Üçüncü olarak sevgili komşum ve bir yabancı olarak Kadırga'da evi olan ve burasını çok sevsn Odile Bernaus ile de "Neden Kadırga?" diyerek şenliğe katkıda bulunmak istedim. Bence herşey mükemmeldi.
Bu şenlikte emeği geçen herkesi kutluyorum, herkesin eline ve emeğine sağlık.
Mustafa Bülent Polatay
Kadırgalı

MURAT HAKVERDİ -ŞEHSUVARBEY MAHALLE MUHTARI

Her şey iki kalbi güzel genç insanın muhtarlığa gelmesiyle başladı. 2010 ajansından geldiklerini ve mahallemizde bir şenlik düzenlemek istediklerini belirttiler. Bunun üzerine mahalledeki STK'ları ve mahalle sakinlerini de işin içine katarak her çarşamba düzenli toplantılar yapılmaya başlandı. Bu toplantılarda şenlikle ilgili istişareler yapılırken bu arada çok güzel dostluklar pekişti. Ortaklaşa yürüttüğümüz toplantılar sonucunda 15 Mayıs 2010 tarihinde şenliğin yapılmasına karar verildi. Şenliğimize renk katan ve can veren üniversite gönüllü öğrenci grupları, müzisyenler ve şenlik alanında mahalle insanımızın sergilediği kendi el ürünleri, farklı tat ve lezzetler bir araya getirilip müthiş halk şöleni ortaya çıkartıldı ve bir ilke imza atıldı. Unutulmayacak anlar ve kareler, sıcak diyaloglar oluştu. Her kesimin ve farklı inanç gruplarının cem olduğu bu şenliğin İstanbul'un diğer mahallelerine örnek olmasını diliyorum. Mahallemiz insanının sahip çıktığı bu şenliği, önümüzdeki yıllarda dostlarımızın yardımıyla ve Fatih Belediyesi'nin katkılarıyla gelenekselleştirmek istiyoruz ve gelecek yıl yapacağımız şenliğin çalışmalarına şimdiden başlıyoruz. Benim için şenliğin gizli kahramanları olan Fırat, Murat, Eda, Şeyma, Samet ve isimlerini sayamadığım dostluklarını yüreğime kazıdığım tüm arkadaşlarıma sevgi ve saygılarımı iletiyorum.